Ellerimi ovuşturduğumda ellerimin arasında parşömen kağıdı var gibi hışırtı duyuluyor artık kuruluktan.
Hastalığa kapıldığımda keşke diyeceğim şeyleri sayabilirim iyi kötü sanırım. Ama eğer kurtulursam, tedbirlerin hangi biri sayesinde olduğunu anlamam mümkün olmayacak asla. Son olarak 19 şişe tonik aldım, tonik faydalı dediler diye. Normal şekilde kullanmaya kalksan onları, vergi şampiyonu olacak kadar cin almak gerekir yanına.
Tahin pekmezin tahini, cin toniğin cinine tekabül ediyor elimdeki son tarif.
Panama'nın da pan'ı!
En son bizzat Dünya Sağlık Örgütü'yle de yazışmaya başladık WhatsApp'ta. 1 yazıp yollayınca anında ölü sayısı geliyor, 9'a basınca en komik tweetlerin ekran görüntüsü...
İnsanlar birbirlerine whatsapp mesajı değil, mesaja verilen cevapları yolluyor artık. Yazılı tedavi de böyle demek ki, replik düplik, delil toplama aşamaları zaman alıyor biraz.
Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyulan şu günlerde ayrı ayrı olun diyorlar. Olur mu, olmuyor tabi. İlk önce bara giden gençler için önlem alan hükumet, barcı pavyoncu gençlikle uğraşmaktan kurtulunca baktı ki ihtiyarlar parklarda bahçelerde buluşuyorlar. Önce parkı bahçeyi çekmeyi denediler altlarından, baktılar o da olmuyor, hadi eve dediler umreye gitmeyecek kadar gavur, bara gitmeyecek kadar mümin amca teyzelere.
Eve gidiyoruz diye berbere kuaföre gitmesinler diye oralar da kapatıldı.
Tıbbi hiç bir şey yapılmıyor mu dediğinizi duyar gibi oluyorum, bana değildir diye üzerime alınmıyorum.
Yine de söyleyeyim dursun kenarda:
Doktorları alkışlıyoruz.
Sadece biz alkışlıyorduk.
Kamulaştırma yapıldı, reis de alkışlıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder